"Bir
şey mutlak zikredilince kemâline masruftur,”; yani, o şeye sahip olan
en mükemmel fert anlaşılır. Bu kaideye göre, hayat denilence de insan
hayatı akla gelir.
Bizim, diğer hayat çeşitleri hakkındaki
bilgimiz özet bir bilgidir; tahminlere dayanır. Kendi hayatımız
hakkında ise vicdanımıza dayanan doğru bilgilere sahibiz. Bu sebeple
söz konusu vecizeyi, insan hayatını esas alarak anlamaya çalışmamız
daha doğru olur.
Hayat, ruhun bir sıfatıdır. İrade, görme ve
işitme de ruhun sıfatlarıdır. Fakat, hayatın bu noktada ayrı bir yeri
vardır. Ruh, hayat sahibi olduğu için görmekte, işitmekte, irade
etmektedir. Kaynak sıfat, ‘hayattır. Yoksa, ruh, işitme sıfatına sahip
olduğu için görüyor, yahut irade sıfatına sahip olduğu için işitiyor
değildir.İşte hayatta bütün sıfatlar memzuç, yani birbiriyle mezc
olmuş, karışmış, bitişmiş ve bir tek şey haline gelmiş olduğu içindir
ki, İlâhî sıfat
...
Devamı »