Yıllar önce bir devlet memuru olarak çalışırken o günkü
sistemin çalışmaya kredi veren bir yapıda olmadığını anlamıştım.
Ne kadar yetenekli ve çalışkan olduğunuzdan çok kimleri
tanıdığınızın daha önemli olduğunu keşfetmiştim. Kendi
kaynaklarımızın ve değerlerimizin nasıl ziyan edildiğine
şahit olmuştum.
Sistemin bir parçası olmak yerine sistemi düzeltmeye
gücünün olduğuna inanan genç bir adamdım. Çalışkandım, hırslıydım
ve herkes televizyon izlerken, eğlenirken ben kendi
kişisel gelişim ve eğitimime yatırım yapıyordum. Sistemi düzeltmeye
kararlıydım. Politikaya atılıp bu düzeni değiştirenlerden
olacaktım.
Derken o bozuk
istemin içinde dahi, çalışkansan ve dürüstsen senin için
ilahi bir adaletin geçerli olduğunu anladım.
Çeşitli burslar kazandım. A.B.D.’de ve İngiltere’de ekonomi
ve
liderlik konularında eğitim gördüm. Teknik bir adamdım.
Sistemi düzeltmeye talipsem ekenomiden anlamam ve liderliğin
püf noktalarını çözmem gerektiğine inanıyordum. Toplum karşısında
konuşma ve hitabet dersleri aldım.
A.B.D’nin dünyayı yönetmek için gelecek 50 – 100 yılın
planlarını yaptığını anladım. Ülkemize ve dünyaya
dışarıdan bakmanın farkını yaşadım. Beyaz Sarayı dışarıdan
izleyen değil, o dönemin A.B.D. başkanı baba George Bush’un
davetlisi olarak (ABD hükümetinden burs olan öğrenciler
olarak) içini görenlerden oldum.
Bütün bu eğitimleri aldıktan ve biraz olgunlaştıktan
sonra sistemi politikaya atılarak değiştirmenin tek başına
mümkün olmadığını, bunun bir ekip işi olduğunu ve boşuna
çalıştığımı anladım. Şüphesiz politika sistemin düzeltilmesi
için daha etkili ve güçlü bir yol. Ancak sistemi politikayla
düzeltmek yerine daha yavaş giden, ama çok daha etkili bir
yöntemin olduğunu da keşfetmiştim.
Değişimin yolu eğitimden geçiyordu. Dünyayı
ve ülkeyi değiştiremesem de, bireylerin gelişmesine katkıda
bulunabilirdim. İnsanların hızlı, kolay ve kalıcı öğrenmeleri
için gerekli olan tekniklere yoğunlaştım. Özet olarak hedefim
insanların beyinlerini eğiterek onları daha hızlı düşünen,
daha hızlı öğrenen, daha zeki ve daha başarılı olan bireyler
haline getirmek.
Konu eğitim, kişisel gelişim ve öğrenme olunca, bunun
önünde de çok önemli engeller olduğunu yaşadım ve gördüm.
Toplum içindeki büyük bir kitle farkında olmadan magazinsel
haberlerle, eğlenceyle vb. faaliyetlerle oradan oraya sürükleniyor.
Kendi istediklerini değil, farkında olmadan kendilerine
empoze edileni yapıyor ve düşünüyorlar, zamanı boşa harcıyorlar.
Kısacası, bugün amacım herkesi bir kez daha düşündürmek
ve insanların geleceklerini yönetmeleri için kendi beyinlerini
kendilerinin yönetmeleri gerektiğini anlamalarını sağlamak.
Bu amaçla size aşağıda izlemeniz için 13 dakikalık çok önemli
bir film gönderiyorum. Filmin başlığı;
BEYNİNİZİ KİMLER YÖNETİYOR?
Bu filmi mutlaka izlemelisiniz
!!!
İyi seyirler...
Yoğunluk nedeniyle
yukarıdaki filmi izliyemiyorsanız lütfen
buraya tıklayın.
Unutmayın, siz magazin haberleri izlerken, eğlenirken,
zamanı boşa harcarken, birileri dünyada sizi ve beyinlerinizi
yönetmek için planlar yapıyor. Dünya ve geleceğiniz hızla
yeni baştan şekilleniyor.
Eğer geleceğinizi kendiniz şekillendirmek
istiyorsanız size tavsiyem;
Dünyayı takip edebilmek için İngilizce’yi iyi öğrenin,
kişisel gelişim ve eğitiminize önem verin.